-
1 bahis
выпад. -hsi1) те́ма, предме́т обсужде́нияbahis mevzuu — те́ма / предме́т разгово́ра
2) бесе́да, разгово́рbahis açmak — начина́ть / заводи́ть разгово́р, вступа́ть в бесе́ду
bahsi geçen — вышеупомя́нутый
3) обсужде́ние4) поле́мика, деба́ты5) пари́bahse girişmek — заключи́ть пари́, поспо́рить
bahsi kazanmak — вы́играть пари́
bahse tutuşmak — спо́рить, держа́ть пари́
müşterek bahis — тотализа́тор
-
2 bahis
\bahis tutuşmak eine Wette abschließenbahse girmek eine Wette eingehenbahsi kaybetmek/kazanmak die Wette verlieren/gewinnenseninle her bahse girerim ki... ich gehe jede Wette mit dir ein, dass...\bahis konusu nedir? wovon ist die Rede?\bahis mevzuu olmak zum Gesprächsthema werdenbahsi geçmek Erwähnung finden, erwähnt werdenbahsi kapamak das Thema beendenkitabın birinci/ikinci bahsi das erste/zweite Kapitel des Buches
См. также в других словарях:
bahse girmek (veya tutuşmak) — görüşünde veya iddiasında haklı çıkacak tarafa bir şey verilmesini kabul eden sözlü anlaşma yapmak Bu marifetimi bilmeyenlerle bahse girip sırtımdan para kazanan açıkgözler bile oldu. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
iddiaya girmek (veya tutuşmak) — karşıt iddialarda bahse girişmek Balkonda yan yana oturmuş, bir yandan tutulan ayı izlerken, bir yandan da iddiaya girmiştik. N. Eray … Çağatay Osmanlı Sözlük
kırışmak — nsz 1) Bir yüzeyin düzgünlüğü bozulmak, kırışık oluşmak Boynu uzamış, kararmış, yaşlı adamların boynu gibi kırışmıştı. Y. Kemal 2) nsz, le Birbirini kırmak, yok etmek, öldürmek 3) Karşılıklı kırmak Çocuklar yumurta kırışıyorlar. 4) Pazarlık etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük